tarihinde yayınlandı

Eğlenceli Bilgiler

İnternetin Ağırlığı
internetin ağırlığıinternet, çalışmak için elektrik ve ışığa ihtiyaç duyuyor. Beş yıl önce yapılan bir araştırmada, toplam elektron sayısı hesaplandı.

Bu ağırlık; 53 gram ile sadece bir çilek kadar ağırdı. Başka bir grup ise internette dolaşan 5 milyon terabyte veriyi hesapladı Sonuç, bir kum tanesi ağırlığıydı.

Gözlere Dikkat
gözlere dikkatOrtalama bir insan dakikada 20 kez göz kırparken, sıkı bir bilgisayar ve teknoloji sever, dakikada sadece 7 kez göz kırpıyor.

Yani büyüklerimizin ‘çok yakından bakma’ demesine kulak vermekte fayda var, çünkü göz kuruluğu göze uzun vadede zarar verebilir.

İlk Fare
ilk fareGünümüzde onlar olmadan bilgisayar kullanamadığınız fareler, ilk kez 1964’te Doug Elbert tarafından tasarlanmışlardı.

Bu fare, dev bir tahtaydı ve altında navigasyon için bir silindir vardı. Tek bir tuşu vardı ve kırmızıydı, bu tuş, sağ elin, işaret parmağının geleceği yerde değildi.

tarihinde yayınlandı

Benzin ve Dizel Arasındaki Fark

 

Dizel ve Benzin Arasındaki Fark

Arabanızla bir benzinciye gittiğinizde benzin ile motorin arasında ne fark olduğunu eminim sizde cok merak etmişsinizdir. İkisininde başlangicinda ham petrol var. Tam 500 farklı maddeden oluşuyor bu haliyle pek bir şeye benzediği söylenemez. Bu ham petrol öncelikle  rafinelerde işlenir. Zincir hidrokarbon molekülleri krekin denen işlemle parçalanır ve daha sonra tasnif edilir. Kısa zincirlerden benzin elde edilir uzun zincirlerden de motorin.

Benzin ile Dizel Arasındaki belirleyici  Fark molekül zincirlerinin uzunluğundadır. Zincirler ne kadar kısa ise yakıt da o kadar  kolay alev alacaktır. Motorinin molekül zincirleri uzundur o yüzden hemen yanmaz benzinin molekül zincirleri  ise kısadır ve tabi dolaysıyle hemen tutuşur. Motorin ve dizel motorları farklı çalışır ve bunu sesleriyle birbirinden ayırt etmek mümkündür. Ayrıca dizel motorların yakıt tasarrufu yaptığı kabul edilir.

Ancak gözardı ettiğiniz bir nokta var, 1 litre benzin 1 litre motorinden ağırdır, ayrıca motorin daha fazla karbondioksit üretir. Kıyaslayacak olursak 7.6 litre motorin 10 litre benzin kadar karbondioksit açığa çıkarır. Otomobillerin ilk üretildiği yıllarda henüz benzin istasyonları yoktu, o günlerde depolar eczanelerde doldurulurdu fiyatlarda değişiklik olmadığı kesin…

Benzer makaleler için Biliver kategorisini ziyaret edebilirsiniz…

Bir başka makelemizde görüşmek üzere.

tarihinde yayınlandı

Sinema ve Film Çekimleri

Sinema,dünü yeniden kurgulayan, geleceği hayal ettiren büyülü bir düny,adır. Hic
vakit kaybetmeyin. Bu dünyaya gitmek icin bir bilet, yanınıza bir arkadaş, bir
kutu da mısır alın ve arkanıza yaslanın..

sinemaBiliyor muydunuz?

Günümüzde sinema filmlerinde 1saniyede 24 kare görüntü gösteriliyor. Sinemanın ilk yıllarında çekilen sessiz  filmlerde ise 1 saniyede ancak 16 kare görüntü gösterilebilmekteydi. Sessiz filmlerin bugünkü gelişmiş aygıtlarla gösterildiğinde figürlerin çok hızlı hareket etmeleri de bundan kaynaklanıyor.

insan gözü, bir perde üzerinde belirli bir hızla art arda yansıtılan film karelerini ya da bir resim çizilmiş kitap sayfalarının hızla çevrilmesiyle görüntüleri, kesintisizmiş gibi algılar. Beyin gözün ağ tabakası üzerine düşen görüntüyü, görüntü yok olduktan sonra kısa bir süre daha saklar.

Ağ tabakadaki yansıma gerçekte göründüğü süreden daha uzun bir süre algılandığından bir cismin görüntüsü kaybolamadan öbür cismin görüntüsü ağ tabakaya düşerse, film karelerinden göze yansıyan her görüntü bir birinin devamı olarak, yani hareket ediyormuş gibi algılanır. İşte gözün bu özelliğinin bilinmesi sinema sanatının temel etkeni olmuştur.

Uzmanlık alanı video-art olan ve sinema sektöründe editörlük, yönetmenlik, yazarlık gibi pek çok alanda başarılı ürünler ortaya koyan Ege Berensel, sinema tarihine ilişkin ilginç hikayeleri ve tarihi bilgileri bizlerle paylaştı.

Sinemanın ortaya çıkma ihtiyacını nasıl yorumluyorsunuz?
Hans Richter’ın “Struggle for the Film” kitabından bir hikaye anlatayım. “Batılı bir seyyah, 1923’te, yanında bir sinema projektöru bir de çok eski bir film ile Mardin’in en yoksul semtine yerleşir, Geceleri evinin duvarından bu filmi defalarca gösterir. Hiç seyirci sıkıntısı yasamaz, hatta bazı kişilerin filmi defalarca izlediğini fark eder. 8ir gün yanlışlıkla son makarayı ilkiyle karıştırır, hiç kimse bundan şikayet etmez. Bizim seyyahın ilgisini çeker, tüm makaraların sıralarını karıştırarak gösterime devam eder. “Artık hepsi de birbirinden farklı bir sürü film olur … Kimsenin neden bundan rahatsız olmadığını en yaşlı müşterisine sorar. Ortaya çıkar ki, makaraların doğru sıralanmasında bile filmin olay akışını, konusunu, anlamamışlardır. Belli ki insanlar sinemaya sadece dört nala giden atlar ve koşturan çocuklar gördükleri için gitmişlerdi …

Sinemanın icadını tetikleyen unsur nedir?
Sinema tam olarak, bir tek kişi tarafından değil, farklı zamanlarda, farklı kişilerin aynı prensip doğrultusunda yaptıkları çalışmalar sayesinde doğmuştur. Heykeltıraş Rodin’in “Atlar koşarken, dört ayağı da havada kalır mı?” sorusunu, çoklu kameralar kullanarak çektiği fotoğraflarla doğrulayan Eadweard Muybridge bu alanda iyi bir başlangıç yapmış diyebiliriz.

Bizim tarihimizde sinema öncesi alanda çalışmalar var mı?
Elbette var. Örneğin Levni Sair Vehbi’nin 1920’de III. Ahmet’in şehzadelerinin sünnet düğünlerini anlatan Surnamesi’ni resmeder. Osmanlı minyatür geleneğinde hareketli imajın ilk ortaya çıkışıdır bu. Padişah III. Ahmet her minyatürün üst kısmına yerleştirilir ve önünden çeşitli meslek erbapları, hünerli kişiler, fişek ustaları geçerken sayfalar çevrildikçe bir hareket oluşmuş olur.

Bili’ver Köşesi

tarihinde yayınlandı

Mp3 Çalar Nasıl Yapılır?

Mp3 Çalar

             Mp3 Çalar…Onu saat gibi heryere taşıyoruz ve onu da anlamak için parçalara ayırıp bakmamız gerekir. Müzik cdleriyle dolu mağazaların sunduklarına ileri teknoloji ürünleriyle tek parmakla ulaşmak önceleri imkansızdı.

Peki bu alet nasıl bir çalışma prensibine sahiptir ve nasıl çalışır? Şimdi beraber bu müzik aletini parçalayalım. Baskı devre Mp3 Çaların emir merkezidir. Açma ve kapama emirlerini alır ve şarlı seçimlerinde veriyi işleme alır. Hafıza kartı bilgiyi elektrik olarak depolar. Korunan bilgi etkin hale gelmese bile anapil bittiğinde ve yedek pil devreye girdiğinde müzik güvendedir.

Lcd ekran optik bilimin bir mucizesidir. Ekranın piksel piksel her katmanı hareket halindeki katmanları yeniden canlandırır. Her piksel 3+ pikselden oluşur. Kırmızı, yeşil ve mavi başlıca renkleri diğer herhangi bir rengi oluşturabilir. Her alt pikseli elektrotlar kontrol eder. Elektrotlardaki elektrik akımını kontrol ederek hangi kristalin şeffaf kalacağını kontrol edebiliriz. Kırmızı,mavi ve yeşil pikselleri ekran rengini oluşturur. Her mp3 çalar bir çift kulaklık gerektirir.

Mıknatıs ve geçirgen zara monte edilmiş bakır bobin kullanılarak kulaklığın elektrik sinyallerini ses dalgalarına çevirmesini sağlar. Bütün bu yüksek teknolojik parçalar ayrı bir teknolojik dehalar olsada tek bir bütün halde ayrı bir teknoloji harikası diyebiliriz. Çarkın altında 3 elektrik devresi bulunur. Belli devreler arasında bağlantı sağlamak çarkın görevidir.

Baskı devreden gelen akım çark bağlantılarından geçerek, bağlantı dışındaki 3 elektrik akımından bir tanesine doğru hareket eder. Gelen akım entegre bir devre tarafından çözümlenir. Sistem öyle bir dizayn edilmiştir ki çark dönerken birinci devrede her zaman bir bağlantı vardır. İşte mp3 çaların bilinmeyen yönleri bunlardır. Sizede en güzel şarkıları dinlemek kalır.

tarihinde yayınlandı

Bant Nasıl Yapılır?

Bant Nasıl Yapılır?

             Günlük hayatta hepimiz bantlara ihtiyaç duyarız. Kimimiz duvara resim yapıştırırken, kimimiz yırtılan önemli bir evrağı yağıştırırken, kimimiz de kırılan bir yeri tekrar düzeltmek için yapıştırmak için kullanır. Peki bantı kim icat etmiştir hiç düşündünüz mü? O zaman şimdi beraber bantın tarihini tanıyalım o zaman. Yapışkan bant 1925’te bir boyacının maskeleme bantı olarak icat edildi. Nihayetinde bu gıda endüstrisinde kullanılan şeffaf banda dönüştü ve ardından bir ev gereci olarak sunuldu. Hepimiz biliyoruz ki o olmadan kopuk halde kalırız.

Bant Nasıl YapılırPlastik film ruloları sarıcı denen makinelere girer.İşçiler yapışkan birleştirici bandı her rulonun sonuna yerleştirir. Bu onların bir ruloyu diğerlerine bağlamalarını böylece üretim hattına kesintisiz bağlantıyı sağlayacaktır. Otomatik gerilim ayarlayıcısı yırtılmayı önlemek için filmi sıkıca çekmesini sağlar ve çözelti uygularki filmin açılırken birbirine yapışmasını önler. Antioksidan madde eklenerek yaşlanmasını önlemeye çalışırlar ve yavaşca bronzlaşmaya başlar.Yapışkan bir maddeti ruloya sürterek,rulonun yapışkan özelliği kazanmasını sağlar.Geri sarıcı denen bri madde bandın tekrar sarılmasını sağlar ve bittiğinde otomatik kendini diğer makaraya bağlar.

Bu makaralardan sadece birinin uzunluğu 85 futbol sahası uzunluğundadır.

Her makaranın uzunluğu 35 şerit elde edilecek göre ayarlanır. Ama tabiki bant uzunluğu müşterinin istedğine göre değişiklik gösterilebilir. Her makaradan birer örnek alınarak bantın kalitesi denenir bunu da  eğik bir yüzeyden bırakılan topun ne kadar yakına yapıştığına bakılarak ve istatistik tutarak ne kadar kaliteli olup olmadığını anlamaya çalışırlar.

tarihinde yayınlandı

GERÇEĞİN KEŞFİ

yeşil yaprak

yeşil yaprak

Bu gerçeğin bütün yönleriyle keşfedilmesi hiç de kolay olmadı. Uzun bir serüven ve pek çok bilim insanının gayretleri ile ortaya kondu. 1772 yılında Joseph Priestley adlı bilim insanı yeşil bitkilerin kirli havayı temizlediğini yaptığı deneyler sonucu fark etti. 1779 yılında Yan Ingenhaus, bunun ışık sayesinde gerçekleştiğini ispatladı. Böylece yeşil bitkiler ile güneş arasında bir ilişki olduğu anlaşıldı. 1782’de Senabier adlı bilim insanı, yeşil bitkilerin havayı temizlerken havadaki karbondioksiti kullandığını ortaya koydu. Sasür isimli bilim insanı ise 1804’te yeşil bitkilerin oksijen üretirken topraktan aldığı suyu kullandığını ispatladı. Bu araştırma ve buluşlar bin dokuz yüzlü yıllarda da sürdü.
yeşil yaprak

Sonunda anlaşıldı ki ağaçlardaki o güzelim yapraklar, sadece bir süs değilmiş. Bunun yanında pek önemli görevleri de varmış. Yaprakların yeşil olması, içinde barındırdıkları klorofil olarak adlandırılan oksijen fabrikalarından kaynaklanıyormuş.

TEMİZ HAVA=BOL OKSİJENLİ HAVA
Biliyorsunuz, temiz hava, bol oksijenli hava demek. Bilim insanlar, yıllar süren sabırlı çalışmaları sonucunda şu gerçeği keşfettiler: Diğer canlılar gibi bitkilerde beslenmeden, temiz hava almadan yaşamını devam ettiremezler. Bütün canlılar için gerekli temiz hava besin, bitkilerin yapraklarında üretiliyor.

—————————

tarihinde yayınlandı

Yükseklere çıkıldıkça nefes almak neden güçleşir?

Yükseklere çıkıldıkça nefes almak neden güçleşir?

yükseklik

…insan yaşayabilmek için oksijen ve hava basıncına ihtiyaç duyar.
Soluk almamız ise havadaki oksijenin, akciğerlerimizdeki hava keseciklerine
girmesiyle mümkün olur.

Ancak yükseklere çıktıkça,
Dünya’nın atmosferi inceldiği için atmosfer basıncı, dolayısıyla
da kan dolaşımına giren oksijen miktarı düşer. Bunun sonucunda
nefes almak zorlaşır. Böyle bir durumda akciğerin hava kesecikleri
daralıp büzülürken, göğüste boğuluyormuş ve nefes alamıyormuş
gibi bir his oluşur. Eğer kandaki oksijen vücudun ihtiyacı olandan
daha az olursa, vücutta birtakım rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Dolayısıyla bizim böyle bir yükseklikte yaşayabilmemiz için oksijen
desteğine ve özel giysilere ihtiyacımız olur. Deniz seviyesinin
5.000-7.500 m yukarısında olan bir kişi, nefes alma güçlüğü
nedeniyle bayılarak komaya girebilir.

tarihinde yayınlandı

Baş Aşağı Durularak Su içilebilir mi?

Amuda Kalkmak

Baş Aşağı Durularak Su içilebilir mi?

…Baş aşağı durarak (amuda kalkarak) su içilebilir. Aslında mantıksız gibi geliyor insana. Su aşağıdan yukarı nasıl dökülecek? Ancak yediğimiz besinler yada içtiğimiz su ve aldığımız diğer gıdalar yemek borumuzdan aşağıya direk dökülmez. Suyu yuttuktan sonra,  yemek borusuna gelindiğinde  yemek borusundaki düz kaslar  kasılıp gevşemek suretiyle, sanki elden ele taşırmışçasına suyu midemize doğru taşırlar. Su, aşağıya doğru bu şekilde taşınabildiği gibi, baş aşağı durduğumuzda da yine yemek borusunun aynı hareketi vesilesiyle bu sefer yukarı doğru taşınabilir. Yani baş aşağı durularak bir pipet yardımıyla su içilebilir…
 

Bunları Biliyor musunuz?

İnsanda kalp tek bir kastan oluşmakta, insanlar gülmek için 17, surat asmak içinde tam olarak 43 kas çalıştırdıklarını?…
Filin, insanlar dışında amuda kalkabilen (baş aşağı durmak) tek canlı olduğunu?…
Fillerin suyun kokusunu 5 kilometere öteden alabildiğini?…

tarihinde yayınlandı

Biliver’in Raptiyesi

Atlar salıverilip vahşileşince, beşer altışar bir araya toplanıp gruplar meydana getirirmiş. Hatta gruplar ne kadar karıştırılmaya çalışılırsa çalışılsın reis taifesini seçip ayırırmış.

Daktiloyla yazılan ilk roman ‘Tom Sawyer’ miş. Bilgisayarla yazılan ilk roman hangisi acaba?

Hep batılı mücitlerden bahsediliyor. Oysa Doğu’nun yetiştirdiği  birçok mucit var: Mesala Pasteur’dan 400 sene önce mikrobu bulan bilgenin adı Akşemseddin. 0 rakamının mucidi Harezmi. Gökkuşağını ilk açıklayan kişi Kutbettin Şirazi.

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Biliverin Raptiyesi

 

 

 

Develer bir defada 250 litre su içebilirmiş. Tek seferde 12,5 damacana su içiyor yani! Bizim evde bir damacana bir haftada bitmiyor bile.

Sağlıklı bir insanın gözü yaklaşık 8 milyon rengi ayırt edebilirmiş. Dünya üzerinde o kadar renk var mı acaba?

Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova’ymış. 1962 süzülmüş uzaya.