Panislavizm, Slav milletlerinin hepsini kültürel ve siyasi bakımdan birleştirmek isteyen akım. Bu deyim ilk defa 1826 da Slovak J. Herkel tarafından kullanıldı.1830″da da Batı İslav aydınlarınca bir siyasi slogan haline getirildi. 1848″de Prag”da toplanan İslavlar Kongresi”nde :
1-Kültür alanında Cermen-Romen kültür sahalarında yaşayan küçük islav milletlerini güçlendirmek:
2- Avusturya-Macaristan hükümdarlığında yaşayan İslavların birlik olduğu;
3-Rusya”nın öteki İslav milletleri üzerindeki hâkimiyetinin protesto edilmesi gibi fikirler savunuluyordu.Rusya”da gelişen Panslavizm ise, başka bir karakter taşır; İslav milletlerinin Rusya”nın önderliği altında birleşmesini istiyorlardı.
Ruslar “İslavların hepsini içine alan bir ittifak” hayal ediyorlardı. Bu ittifak Rusya”nın önderliğinde kurulacak ve başkenti İstanbul olacaktı. 1880″den sonra, bu deyimin yerini Panrussizm aldı. 1905 Rus İhtilâli ile Panslavizm yeni bir safhaya girdi. Bu safhanın karakterleri milliyetçilik ve demokratlıktır. 1908-1910 yıllarının İslav Kongreleri bu karakterleri taşımakta olup, bunların temsil ettikleri harekete Neo-Panslavizm adı verilmiştir. I. Dünya Savaşı”nda Panslavizm bilhassa Çekleri ve Sırpları etkilemiştir. I. Dünya Savaşı”ndan sonra İslav milletlerinin biribirine karşı besledikleri amansız düşmanlık sonunda Panslavizm etkisini kaybetmiştir. II. Dünya Savaşı”nda ise Hitler”e karşı doğan “İslav dayanışması” sonucunda Panslavizm tekrar canlanmış ve Amerika”daki İslavları da etkilemiştir. Moskova”da 1941″de kurulan “İslav Komitesi”Panslavizmi Sovyet sınırları içinde yaşatmaya çalıştı. Ancak 1946″da Belgrad”da toplanan İslav Kongresi”nde İslav milletleri arasındaki düşmanlıklar açıkça ortaya çıkmıştır.