Kurdeşen Belirtileri
Kurdeşen belirtileri çeşitli şekillerdedir. Normalde kırmızı renkli ve 0.5 ile 1 santimetre arasında değişen kubbe şeklinde birikim oluşturmuş ödemli plaklar şeklinde oluşmaktadır. Daha çok düğüm düğüm yada bakla bakla şeklinde de tarif edilir. Kurdeşen kaşıntılı bir hastalıktır, çok nadiren kaşıntı olmayabilir. Özellikle göz kapaklarında ve dudaklarda şişmeyle beraber kaşıntıdan ziyade yanma ile hissedilir. Kurdeşende ayrıca kabarıklıklar dışında bazen sivilce şeklinde küçük küçük kırmızı kabarıklıklarda olabilir bunlar vucudu tamamen sarabilir tepeden tırnağa gibi değişik formlarda görülmesi mümkündür.
Kurdeşen bulaşıcı olmayan bir hastalık olduğu ortaya çıkmıştır. Döküntülerin yaygın olması kişiden kişiye bulaşacağı gibi bir endişe yaratsa da bir etkisi yoktur. Dokunma ile bulaşma olmaz. Kurdeşen toplumda sık rastlanılan bir hastalıklardan bir tanesidir. Bir oran söyleyecek olursak %20 yani her 100 hastadan 20’si hayatında bir defa ürtiker atağı yani kurdeşen döküntüsü geçirebilir.
Kurdeşenin Tanısı için Hangi Testler Yapılmalı
Kurdeşen tanısı için bir çok test gerekli olabiliyor. Bunların başında Kan Testi geliyor çünkü Kurdeşen hastalığına sebep olan nedenlerden biride başka bir hastalığınız olabilir, bu durum alerjik hastalıklarlada seyredebileceği için mutlaka Emilglobin E dediğimiz alerji değerimizi ölçüyoruz. Ayrıca safrakesesi, troid, hepatit b gibi hastalıklarla birlikte olduğu için bunlara yönelik testlerde yapılmaktadır. Kansızlık, Demir Eksikliği anemisi ve romotoid artrid gibi durumlar Kurdeşene çok sık sebep olduğu için bu konuda tahliller yapılmaktadır.
Kurdeşen döküntüleri başladığı an, mutlaka doktorunuza en kısa zamanda başvurun. Çünkü Kurdeşen genellikle alerji potansiyeli çok yüksek bir etkenle ortaya çıktığı için bazen bütün yüzünüzü ani bir şekilde kaplayıp, boğazınızda ödem oluşmasına yol açabilir. Bu durum bazen çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir bu sebeple döküntüler başladığında doktora gidilmelidir.
Kurdeşen Tedavi Yöntemi
Kurdeşen Akut yada Kronik bakımından çeşitli tedavi yöntemleri uygulanarak müdahale edilir. Akut urtiker olduğunda mutlaka ilk hastahaneye başvurup Acil yardım alınmalıdır. Akut Kurdeşen Genellikle kısa süreli olduğu için tedavide kısa süreli olmaktadır. Ama uzun kronik olarak bilinen urtiker bir oluşuma dönüşüm varsa tedavi çok daha uzun süreli olarak yapılabilir. Kurdeşen hastalığında ilk olarak bu hastalığı tetikleyen bir hastalık olup olmadığı araştırılıp bu doğrultuda yapılacak tedavi planlanmaktadır. Kurdeşen hastalığında yapılan araştırmalrda herhangi bir tetikleyici sebep bulunamazsa ki bu duruma rastlanılmakta, o zaman İdyopatik Urtiker olarak adlandırılan daha fazla tedaviye ihtiyaç duyulan sembtomların baskılanması yöntemi gibi bir tedavi süreci başlatılabilir.