750-1258 yılları arasında Irak’ta islam İmparatorluğu’nu idare eden, 1261-1517 tarihleri arasında ise Mısır’da sadece halifeliklerini sürdüren Arap hanedanı Emeviler sülalesinden gelen son dört halife zamanında merkezi otoritenin sarsılması ile, Ebu Müslim Horosani emrindeki orduyla Irak’a girmiş, Hz. Abbas sülalesinden Ebul Abbas Abdullah‘ı Kufe’de halife ilan etmiştir. Böylece İslâm tarihinde Abbasiler devri başlamış oldu. Kufe’yi başşehir ilan eden Ebul-Abbas’dan sonra yerine geçen kardeşi Ebu Cafer el-Mansur hanedan haki mi yetini tam anlamıyla kurdu. Muhammed el-Mehdî’nin 10 yıl, Musa el-Hadi’-nin 1 yıl süren hilafetlerinden sonra, Abbasi Devleti‘nin altın çağı başladı. 782’de İstanbul önlerine kadar gelen Harun Reşid halife olduktan sonra Bizans ordularını çeşitli savaşlarda yenmiş, Anadolu ortalarına kadar gelerek Konya Ereğlisi’ni zabtetmiştir (806) Bütün bu başarılara rağmen O’nun devrinde merkezi otoritenin yer yer zayıfladığı ve isyanlar çıktığı görüldü.
Harun Reşid’in ölümünden sonra oğulları arasında çıkan taht mücadelesinde, el-Memun, kardeşi el-Emin’i öldürttü ve halife oldu. (813). Memun’un devri, iç isyanlara rağmen Abbasi tarihinin en kuvvetli dönemi sayılır. Memun’un kardeşi ve sekizinci Abbasi halifesi Mutasını Billah zamanında (833-842), Türklerin Bağdat’taki nüfuzu iyice arttı. Bağdat’ın kuzeyinde Samarra şehri kuruldu. Sa-marra’da Mutasım’la beraber 8 Abbasi halifesi ikamet etmiştir. Mutasını devrinin en mühim hadiselerinden biri, devleti bir hayli uğraştıran Babek’in idam edilmesidir.
Harun Reşid döneminden beri, ülkede yer yer isyanlar çıkıyordu. On dördüncü halife Mutemed zamanında (869-892), Maveraünnehr’e hakim olan Samaniler hanedanı, müstakil bir devlet haline geldi. (874). Mısır valisi B. Tolun da 880 yılında bağımsızlığını ilan etti.
X. yüzyılda ülkedeki bölünmeler çoğaldı. Mustakfi Billah’ın hilafeti sırasında (944-946), Büveyhiler Bağdat’ı ele geçirdiler. Ancak Büyük Selçuklu Hükümdarı Tuğrul Bey Bağdat’a girdi ve halifeyi himayesi altına aldı. 1058’de Fatımiler Bağdat’ı zabt-ettilerse de Tuğrul Bey bir sene sonra tekrar Bağdat’a gelerek, halifeyi makamına iade etti. XIII. yüzyılda hanedanın hükmü sadece Bağdat ye çevresinde geçebiliyordu. Nihayet İlhanlı Devleti Hükümdarı Hülagu Han 1258’de Bağdat’ı işgal etti ve otuzyedinci Abbasi halifesi Mutasım Billah‘ı öldürttü. Ancak bu felaket sırasında Abbasi hanedanından birkaç kişi Mısır’a kaçabilmişti. Memluk Sultanı Baybars, bunlardan Mustansır Biİlah’ı halife ilan etti (1261).Artık halifelik dinî bir makamdan ibaretti. Nihayet Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden sonra (1517), hilafet Türklere geçmiştir.
Müslümanların ödedikleri zekat, hıristiyanlardan alınan cizye ithalat mallarından alınan öşür ve yabancı devletlerin ödedikleri yıllık gelirler devletin başlıca gelir kaynakları idi.
Kubbetul-hadra, Kasrul-Huld, er-Rusafe, Süreyya Sarayı, Tac Sarayı, Darüş-Şecere Köşkü ve Muizziye Malikhanesi Abbasi halifelerinin yaptırdığı önemli eserlerdir. Fakat bunlar Hülagu’nun işgali sırasında tamamen yıkılmış ve günümüze kadar gelememiştir.
I am a loyal reader but i dont like to comment normally, but these days i just thought i would let you know my thanks. cheers! (Türkçe çeviri: Ben sadık bir okuyucu duyuyorum ama normalde yorum sevmiyorum, ama bu gün ben sadece sana teşekkürlerimi bildirmek düşündüm. şerefe!)