Ay: Ekim 2012

tarihinde yayınlandı tarafından

Mani ve Depresyon (Ruhsal Çöküntü)

depresyonMani

Bu hastalığa tutulanların bütün faaliyetlerinde artma vardır. Hiç durmadan konuşurlar, öyle ki, konuşmak, tan sesleri kısılır. Ancak konuşmaları an anlamsızdır. Bir konudan ötekine atlarlar. Neşeleri artmıştır. Kendilerini dünyanın en mutlu insanı hissederler, Birçoğu kendini büyük bir kişilik olarak görür. Madalyalar, apoletler takar, kılıç kuşantılar. Kadınlar yüzünü gözünü boyar, saçlarına, üstlerine başlarına çeşitli süsler iliştirir. Gece gündüz devamlı hareket halindedir. Güçlerini artmış hissederler. Kendilerini pehlivan, şampiyon, general olarak görürler ve milyonlarca liralık servetlerden ve milyonluk ordulardan dem vururlar. Manik hastalar bazen bu devamlı hareketten bitkin düşer ve zayıflar. Mani tedavisi şizofrenide olduğu gibidir. Elektrik  şok tedavisi çok  etkilidir.

Depresyon (Ruhsal Çöküntü)

Üzücü bir olaydan sonra bir kimsenin İçine kapanması ve kedere boğulmasıdır. Depresyonlu hasta hayattan zevk almaz, canı yemek yemek konuşmak, eğlenmek, istemez. Hayatı anlamsız ve yaşamağa değmez bulur. Birçokları aşırı derecede endi. selidir. Her şeyden kuşkulanırlar. Kendilerinde türlü hastalıklar hayal eder ve hiçbir zaman iyileşemeyeceklerine inanırlar. Bazıları da kendisinin günahkâr olduğu kanısındadır. Çektiği acılara lâyık olduğunu ve bu hastalığın kendisine ceza olarak gönderildiğini söyler. Uyku kaybı sık görülür. Depresyonlarda en büyük tehlike hastanın intihar etmesidir. Her ne kadar intihar etmekten bahseden bir kimsenin bunu yapmayacağı söylenirse de bu yanlıştır. İntihar fikri olan her hasta gece gündüz dikkatle gözlenmeli ve intihar aracı olabilecek şeyler ortadan kaldırılmalıdır. Depresyon tedavisinde elektrik şok tedavisi etkilidir. Ayrıca depresyonu önleyen ilâçlar da mevcuttur.

tarihinde yayınlandı tarafından

Zeka Geriliği (Oligofreni)

oligofreniZekâ beynin bütününe ait bir yetenektir. Olayları hemen kavramak belleğinde tutabilmek, olaylar arasında ilişki kurmak, doğru yargı ve kararlara varabilmek zekâye özgü özellikler olarak kabul edilir. Bunların büyük bir kısmı ancak eğitimle kazanılabilir ya da geliştirilebilir. Onun için eğitim görmemiş kimseler zekâca geri olmamakla beraber zekâca gelişmemiş olarak kabul edilir. Zekanın ölçülmesi için bazı testler kullanılır. Bu testlerde kişinin genel bilgi ve hafızasını ortaya koyacak sorular bulunur. Ayrıca bazı matematik işlemleri, parçalara ayrılmış resimleri tamamlamak gibi bazı temrin, fer de vardır. Sonuçlar IQ denen sayılarla açıklanır Bu alınan puanların toplamıdır Örneğin normal zekâlı bir kimsenin IQ’ su ortalama 100’dür. İQ’70’in altında ise zeka geriliği vardır. IQ’sü 120’nin üstünde olanlar yüksek zekâlı, 140’ın üzerin, de olanlar ise «dahî»dır. Hafif derecedeki zeka geriliğinin tanınması zordur. Bu çocuklar bütün gayretlerine rağmen derslerine ayak uyduramaz. Bunlar için özel sınıflar açılmalı ve özel eğitime tabi tutulmalıdırlar. Birçokları bir sanat öğrenebilir ve basit işlerle hayatlarını kazanabilir. İleri derecede zekâ geriliği devamlı bakıma ihtiyaç gösterir. Bu çocuklar yaptıklarını bilemez ve kendilerini tehlikelerden koruyamaz.

Zekâ geriliğinin sebepleri çeşitlidir. Bazıları doğuştandır. Bazen de doğuştan sonra geçirilen menenjit, ansefal it, kızamık gibi hastalıklar sonucu olur. Zor doğumlar sırasında beyin kansız kalabilir ve zedelenir. Bazı irsi hastalıklarda beyin hücrelerinin işlemesi bozulur ve içlerine yağ, şeker gibi maddeler birikir. Mongolizm denen hastalık irsidir ve 40 yaşından sonra doğum yapan annelerin çocuklarında görülür.

tarihinde yayınlandı tarafından

Nevraljiler ve Siyatik Hastalığı

siyatikNevralji sinir ağrısı demektir. Sinir kökleri üzerine herhangi bir tazyik veya iltihap nevraljiye sebep olur. Omurganın romatizmasında (Spondiloz) boyun, sırt, veya belde nevraljiler olur. Bunun sebebi kireçleşen mafsalların sinirleri sıkıştırmasıdır. Tedavisi için ağrı kesici ilâçlar, romatizma ilâçları, fîzik tedavi (sıcak tatbiki) kullanılır. Zona denen hastalıkta sinirler boyunca kırmızı lekeler, sonra da içi su dolu kesecikler belirir. Bunlar kaşıntı ve ağrılıdır. Zona sinirlerin bir virüsle iltihaplanmasıdır. Birkaç ay sürdükten sonra geçer. Deriye talk pudrası serpilir ve ağrı kesici ilâçlar kullanılır. Gözde olursa göz hekimine gitmelidir.

Siyatik Hastalığı

Bacakların arka yüzü boyunca inen ağrılara siyatik denir. Her ne kadar ağrı bacaklar boyunca hissedilirse de esas hastalık beldedir. Çoğunluk iki omurga kemiği arasındaki kıkırdaktan yapılı levha kayar ve sinirlere baskı yapar. Bu da ağrıya sebep olur. Bacak sinirleri belden çıktığı için ağrı bacağa vurur. Ayrıca belde de ağrı olur. Ağır yük kaldırmak, öne doğru fazla eğilmek, aşırı şişmanlık siyatiğe sebep olan ya da ağırlaştıran sebeplerdir. Tedavisi için fırsat buldukça sert ve düz bir yerde sırt üstü yatmalıdır. Bele sıcak tatbiki fayda verir. Ayrıca hekimin vereceği ağrı kesici ve kasları gevşeten ilâçlar kullanılır. Ağır yük taşımaktan ve fazla ayakta durmaktan kaçınmalıdır. Ağır siyatik vakalarında bacak kasları kuvvetini kaybeder ve erimeye başlar. O zaman ameliyat gerekebilir.

 

tarihinde yayınlandı tarafından

Beyin Urları ve Felç

felcBeyin Uru ve Tedavi Yöntemleri

Bir çok kişi beyninde ur bulunmasına rağmen herhangi bir hekime başvurmaz. Çünkü belirtilerini o kişiye önemsiz gelir.  Halbuki erken tanınabildiği takdirde birçok beyin urunun ameliyatla tedavisi mümkündür. Başağrıları, görme bozuklukları, çift görme, yarım görme, işitme azalması, kulak çınlaması, bulantı, kusma, denge kaybı, felçler ve havaleler (çırpınma) beyin uru şüphesi uyandırma!» ve derhal doktora muayene olmalıdır.

Felç Geçirme (İnme)

Vücudun herhangi bir bölümünün sinir bağlantısının kesilerek duyu ya da hareket hassasının kaybolmasına felç denir. Örneğin, kola giden sinir kesilirse kol hareket ettirilemez ve batırılan iğneleri duymaz. Beynin bir Kısmının tahrip olması da felce sebep olur. Bu felç, vücudun bütün yarımını kapsar. Bazen de bir tek organı ilgilendirir. Felcin sebepleri arasında sinir iltihapları (potinevrit), alkolizm, çocuk felci B vitamini eksikliği, zehirlenmeler (kurşun zehirlenmesi), beyin urları, yaralanmalar beyin kanaması sayılabilir. Felcin tedavisinde sebebe karşı tedbir alınır, ve hareket edemiyen uzuv masaj ve elektrik tedavisi ile hareketli tutulmaya çalışılır. Aksi halde mafsallar sertleşir ve kaslar kuvvetini kaybederek erir. Felç genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Fakat bu demek olmuyor ki genç yaşta felç hastalığı meydana gelmez. Özellikle beslenme ve sosyal yaşamına özen göstermek felç konusunda oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Eğer ki felci işaret eden herhangi bir semptoma rastladıysanız mutlaka bir uzman görüşü almalısınız.

tarihinde yayınlandı tarafından

Epilepsi (Sara Hastalığı)

sara hastaligiEpilepsi (Sara)

Epilepsi bundan bir kaç yıl öncesine kadar nöbetli hastalıklar içerisinde en sık rastlanılanıydı. Fakat tıp biliminin gelişmesi ve insanların bu hastalığa karşı daha fazla bilinçlenmesi bir nebze olsun epilepsi rahatsızlığının önüne geçti.

Epilepsi çeşitli şekillerde kendini gösteren bir hastalıktır. En sık görüleni GRAND HAL denilen şekildir. Bu hastalıkta şuur kaybı, bayılmalar ve çırpınmalar görülür. Hastanın ağzından köpükler gelir, İdrarını ya da abdestini kaçırabilir. Bazen yere düşerken birlerini çarparak yaralanabilir veya dilini ısırır. Nöbet birkaç dakika sürdükten sonra hasta uykuya dalar ve sonunda uyanır. Sara nöbetleri günde birkaç kere gelebildiği gibi bazen de senede bir ya gelir ya gelmez. Epilepsinin sebebi beyin dokusu içindeki bir noktada bozukluktur. Nöbet buradan bütün beyine yayılır. Çoğunluk uzun süren zor ve güç doğumlar böyle bozukluklara yol açar. Her sara hastalığı irsi değildir. Ancak irsi olan sara çeşitleri de vardır. Epilepsinin diğer şekillerin de hasta anormal tat ve kokular duyabilir, farkında olmadan gereksiz hareketler yapar ve geçici olarak uykuya dalar. Bazen kim olduğunu unutarak bir şehirden diğerine gidenler de görülmüştür. Epilepsinin tanınması için beynin elektrik dalgaları kaydedilir. Buna kısaca EEG denir. Saralı hastalar genellikle hayat boyunca ilâç almak zorundadırlar. İlacın birden kesilmesi çok tehlikelidir. Çünkü nöbetler ağırlaşabilir. İlâç miktarını uygun şekilde ayarlamakta hasta hayatını nöbetsiz veya pek az nöbetle geçirebilir.

tarihinde yayınlandı tarafından

Sinir Sistemi Hastalıkları ve Başağrısı

sinir sistemi hastalıklarıSinir sistemi beyin, omurilik ve sinirlerden yapılır. Beyin kafatası içindedir. Çelen duyguların ve izlemlerin toplandığı, değerlendirildi, ği ve duruma en uygun hareket şeklinin kararlaştırıldığı ve hareket emrinin verildiği yer beyindir. Çevreden gelen duygu ve izlenimler alıcı sinirlerle beyine taşınır. Beyinden verilen hareket emirleri de verici sinirlerle kaslara taşınır. Omurilik omurga kanalı içinde bulunur ve beyinle sinirler arasında aracı görevi yapar. Sinirler 31 çifttir, omurilikten çıkarak vücudun her yerine dağılırlar. Kaslara giden sinirler hareketi sağlar. İç organlara giden sinirler kalp, mide, akciğer v.s. gibi organları çalıştırır. Bu sinirlerden herhangi birinin kesilmesi o sinirin İdare ettiği organı iş göremez hale getirir.

Başağrısı ve Tedavi Yöntemleri

Başağrıları bir çok sebepten dolayı meydana gelebilmektedir. Sinir sistemi rahatsızlıklarında ise başağrıları oldukça sık rastlanılan bir durumdur. Fakat günümüzde bu rahatsızlığa iyi gelen bir çok ilaç üretilmiş durumdadır.

Bütün gün kapalı, havasız ve dumanlı yerlerde çalışanlarda akşama doğru başağrısı görülmesi olağandır. Alınacak bir aspirin veya ağrı kesici ilâç bunu geçirmeğe yeterlidir. Üzüntü, sıkıntı, kederlenme gibi ruhsal durumlar başağrıst yapabilir. İnatçı başağrıları bir hastalığın belirtisi olabilir: Sinüzit, kulak iltihabı, diş bozuk, lukları, ateşli hastalıklar (Paratifo, Malta humması), tansiyon yüksekliği, kansızlık, beyin damarlarındaki bozukluklar, beyin urları, zehirlenmeler (egzos gazları, soba v.s.) göz hastalıkları başağrısı , yapabilir. Bu sebeplerin araştırılması ve uygun tedavisinin tatbik edilebilmesi için hekime görünmelidir.